Endometriozis (Çikolata Kisti) Endometriozis veya endometriozis , rahim astarına benzer dokunun ( endometrium olarak adlandırılır ) rahim dışında, genellikle yumurtalıklarda, fallop tüplerinde veya pelvisi kaplayan dokuda büyümeye başlamasıyla oluşan kistin, meydana getirdiği bir hastalıktır. Bu dokuda oluşan anormal büyüme ağırlıklı adet döneminde ağrılar oluşturmakla birlikte; cinsel ilişki, bağırsak hareketleri ve idrara çıkma sırasında ağrı yaratmaktadır. Kadın Hastalıkları ve Jinekoloik Rahatsızlıklar Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Emine Elmas Eskişehir’de Kadın Hastalıkları, Genital Estetik ve Kürtaj İşlemlerinde Sağlıklı ve Steril bir Klinik Ortamında Hastalarına Hizmet Vermektedir. Endometriozis (Çikolata Kisti) Belirtileri Pelvik ağrı : Genellikle adet dönemiyle bağlantılıdır ancak başka zamanlarda da ortaya çıkabilir. Ağır adet kanaması : Adet dönemleri normalden daha ağır olabilir veya daha uzun sürebilir. Cinsel ilişki sırasında ağrı : Bu durum cinsel aktivite sırasında veya sonrasında pelvik bölgenin derinliklerinde meydana gelebilir. Kısırlık : Endometriozisi olan birçok kadın hamile kalmakta zorluk çekmektedir. Diğer belirtiler : Yorgunluk, sindirim sorunları (şişkinlik, kabızlık veya ishal gibi) ve idrar belirtileri (ağrı veya idrarda kan gibi). Çikolata Kisti Nedenleri ve Tanı Endometriozisin kesin nedeni bilinmemektedir ancak aşağıdakiler de dahil olmak üzere birkaç teori mevcuttur: Retrograd adet kanaması : Adet kanı vücudu terk etmek yerine pelvis boşluğuna geri akar. Embriyonik hücre dönüşümü : Hormonal dengesizlikler pelvik bölgedeki hücrelerin endometrial dokuya benzer dokuya dönüşmesine neden olabilir. Bağışıklık sistemi bozuklukları : Bağışıklık sistemi, rahim dışındaki endometrium benzeri dokuyu etkili bir şekilde temizleyemeyebilir. Endometriozis genellikle şu şekilde teşhis edilir: Pelvik muayeneler : Doktor rahim arkasında kist veya yara izi olup olmadığını kontrol edebilir. Ultrason veya MRI : Kist veya anormallikleri tespit etmeye yardımcı olabilecek görüntüleme teknikleri. Laparoskopi : Karında küçük bir kesiden küçük bir kamera yerleştirilerek endometrial dokunun doğrudan görüntülenmesiyle gerçekleştirilen cerrahi bir işlemdir. Endometriozis (Çikolata Kisti) Tedavisi Endometriozis tedavisi, semptomların şiddetine ve hastanın yaşam kalitesine göre kişiselleştirilir. Tedavi seçenekleri, ağrı kontrolü, hastalığın ilerlemesini engelleme ve doğurganlık üzerinde etki yapmayı hedefler. İşte endometriozis tedavisinde kullanılan bazı yaygın yöntemler: Ağrı Yönetimi Endometriozis genellikle pelvik ağrı ve adet dönemi sırasında yoğun ağrıya neden olur. Ağrıyı yönetmek için çeşitli yöntemler kullanılabilir: Ağrı kesiciler: İbuprofen gibi nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID’ler), ağrıyı hafifletmek için yaygın olarak kullanılır. Opioid ağrı kesiciler: Şiddetli ağrılar için, doktorlar bazen opioidler gibi daha güçlü ağrı kesiciler yazabilir, ancak bunlar genellikle kısa vadede kullanılır çünkü bağımlılık yapabilirler. Hormon Tedavisi Hormonlar, endometriozisin büyümesini yavaşlatmaya yardımcı olabilir. Endometrial dokunun büyümesi, östrojen hormonunun etkisiyle hızlanır, bu yüzden hormon tedavisi östrojen seviyelerini düşürmeyi hedefler: Doğum kontrol hapları: Adet döngüsünü kontrol altına alarak ağrıyı hafifletebilir. Bu ilaçlar, östrojen ve progesteron içerir ve adet kanamasını düzenler. Progestin tedavisi: Progesteron içeren ilaçlar, endometrial dokunun büyümesini baskılar. Bu ilaçlar genellikle düşük dozda kullanılır. GnRH agonistleri: Gonadotropin salgılatıcı hormon (GnRH) agonistleri, östrojen üretimini engeller. Bu tedaviyle geçici olarak menopoz belirtileri (sıcak basmaları gibi) görülebilir, ancak endometriozisin belirtilerini hafifletebilir. IUD (rahim içi cihaz): Progestin içeren IUD, rahim içinde sürekli düşük doz progesteron salarak endometriozisin semptomlarını azaltabilir. Cerrahi Tedavi Cerrahi müdahale, özellikle şiddetli endometriozis vakalarında ve infertilite (çocuk sahibi olamama) sorunlarında önerilebilir: Laparoskopi: Endometrial dokunun cerrahi olarak çıkarılması için laparoskopik cerrahi yapılabilir. Bu işlem, küçük bir kesiden bir kamera ile yapılır ve endometrial lezyonların çıkarılmasına olanak tanır. Histerektomi: Eğer diğer tedavi yöntemleri işe yaramazsa ve hasta artık çocuk istemiyorsa, rahmin alınması (histerektomi) önerilebilir. Bu, endometriozisin tamamen ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilir, ancak tedavi sonrası gebe kalma şansı kaybolur. Diğer Tedavi Yöntemleri Alternatif tedaviler: Akupunktur, fizik tedavi ve bazı beslenme değişiklikleri, bazı kadınlar için semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir. Fizyoterapi: Pelvik kaslar üzerindeki gerilimi azaltmak ve ağrıyı yönetmek için pelvik taban fizyoterapisi önerilebilir. Fertility (Doğurganlık) Tedavisi Endometriozis, doğurganlık sorunlarına yol açabilir. Endometriozis nedeniyle doğurganlık problemi yaşayan kadınlar için şunlar önerilebilir: İleri doğurganlık tedavileri: İVF (in vitro fertilizasyon) gibi tüp bebek tedavileri, endometriozis nedeniyle çocuk sahibi olamayan kadınlar için bir seçenek olabilir. Cerrahi müdahale: Endometrial lezyonların çıkarılması, doğurganlık şansını artırabilir.
Doğum Kontrol Hapları
Doğum Kontrol Hapları Doğum kontrol hapı, gebeliği önlemek amacıyla kullanılan bir oral kontraseptiftir. Genellikle östrojen ve progesteron gibi sentetik hormonlar içerir. Bu hormonlar, yumurtlamayı engelleyerek ve rahim mukozasını değiştirerek hamileliği önler. Doğru kullanıldığında oldukça etkili olan bu haplar, aynı zamanda adet döngüsünü düzenlemek, adet sancılarını hafifletmek ve akne gibi hormonal problemlerin tedavisine yardımcı olmak için de kullanılabilir. Doğum kontrol hapı, kadınların hamile kalmasını önlemek amacıyla kullanılan hormonal bir doğum kontrol yöntemidir. Bu haplar, genellikle östrojen ve progesteron hormonlarını içerir ve yumurtlamayı engelleyerek hamilelik riskini azaltır. Aynı zamanda rahim ağzındaki mukusu kalınlaştırarak sperm geçişini zorlaştırır ve rahim zarını incelterek döllenmiş bir yumurtanın yerleşmesini engeller. Doğum kontrol hapları, düzenli kullanıldığında oldukça etkili bir yöntemdir, ancak her kadın için uygun olmayabilir. Bu nedenle, bir sağlık uzmanına danışarak kullanılması önerilir. Ayrıca, doğum kontrol haplarının cilt sağlığı, adet döngüsü düzenliliği gibi yan etkileri ve faydaları da olabilir. Doğum Kontrol Gebelik Önleme Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Emine Elmas Eskişehir’de Kadın Hastalıkları, Genital Estetik ve Kürtaj İşlemlerinde Sağlıklı ve Steril bir Klinik Ortamında Hastalarına Hizmet Vermektedir. Doğum Kontrol Hapı Kullanımı Doğum kontrol hapları, gebeliği önlemek için kullanılan ve hormon içeren sistemlerdir. İki ana türü vardır: Kombine Haplar (Östrojen + Progesteron) Yumurtlamayı azaltma baskıları. Rahim ağzı mukusunu kalınlaştırarak sperm geçişini zorlaştırır. Rahim iç tabakasını incelterek döllenmiş yumurtanın tutunmasını korur 21 veya 28 günlük paketlerde kullanılır. Sadece Progesteron İçeren Haplar (Mini Hap) Emziren anneler için uygundur. Daha hassas kullanım gerektirir (her gün aynı saatte kullanılması). Yumurtlamayı engelleyebilir veya rahim ağzı mukusunu kalınlaştırarak etki gösterebilir.
Vajinoplasti
Vajinoplasti (Genital Estetik) Vajinoplasti, vajina daraltma veya değiştirilmesi amacıyla yapılan cerrahi bir işlemdir. Uygulamanın hastane şartlarında, kadın hastalıkları ve doğum uzmanı hekim tarafından gerçekleştirilmesi önerilir. Vajinoplasti, vajinanın görünümü veya dağılımı amacıyla yapılan şeffaf bir işlemdir. Vajinal doğumlar sırasında oluşan genişleme, yırtılma veya deformasyonlar nedeniyle vajinanın sıkılığı ve vajinanın geri kazanılması için vajinoplasti işlemleri yapılabilir. Doğumun ardından pelvik taban kaslarının zayıflaması durumunda da geri kazanımı sağlamkta yardımcı olmaktadır. Vajinoplasti Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Emine Elmas Eskişehir’de Kadın Hastalıkları, Genital Estetik ve Kürtaj İşlemlerinde Sağlıklı ve Steril bir Klinik Ortamında Hastalarına Hizmet Vermektedir. Vajinoplasti Neden Yapılır? Vajinal gevşeme : Doğum, deformasyon veya diğer faktörlere bağlı olarak vajinal dokularda gevşeme meydana gelebilir. Vajinoplasti, vajinal kasları sıkılaştırarak bu durumu düzeltir. Estetik nedenler : Kadınlarda, vajinal bölgeye uygulanan genital estetik işlemleri artış göstermektedir. Vajinoplasti, normal bölgenin estetik açıdan daha hoş görünmesini sağlamaktadır. Fonksiyonel problemler : Vajinal gevşeme; cinsel ilişkide tatminsizlik veya vajinal kontrol kaybı gibi sonuçlara yol açabilir. Vajinoplasti bu sorunları çözmekte fayda sağlamaktadır. Doğumsal anormallikler veya travmalar : Vajinal bölgelerdeki anormallikler veya travmaya bağlı hasarlar vajinoplasti ile düzeltilebilir.
Kızlık Zarı Dikimi (Hymenoplasti )
Kızlık Zarı Dikimi Hymenoplasti (kızlık zarı onarımı) anestezi altında yapılan cerrahi bir işlemdir. Kızlık zarı, vajina girişinde bulunan ince bir doku yapısıdır ve bazı kültürlerde bekâretin sembolü olarak görülmektedir. Ancak kızlık zarı, yapısal olarak değişiklik göstermekte ve cinsel ilişki dışında da spor, kaza, tampon kullanımı gibi durumlardan kaynaklı zarar görebilir. Hymenoplasti, genellikle estetik veya kültürel sebeplerle yaptırılır. Amaç, kızlık zarını eski haline getirmek ya da yeni bir zar oluşturmak olabilir. İşlem genellikle kısa sürer ve lokal anestezi kullanılarak yapılır. Çoğu durumda, iyileşme süreci birkaç hafta içinde tamamlanabilir. Kızlık Zarı Onarımı Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Emine Elmas Eskişehir’de Bulunan Özel Kliniğinde Sağlıklı ve Steril bir Ortamında Hastalarına Hizmet Vermektedir. Hymenoplasti Hymenoplasti geçici ve kalıcı yöntem olarak iki şekilde yapılabilmektedir. İyileşme Süreci Kızlık zarı dikimi, lokal veya genel anestezi altında yapılabilir. Kızlık zarı onarımı işlemi, kadın hastalıkları ve doğum uzmanı hekim tarafından normal dokuları birleştirip yeni bir kızlık zarı oluşturarak gerçekleştirilir. Operasyon genellikle 15-20 dakika sürer. İşlem sonrası iyileşme süresi kişinin vücut yapısı ve uygulanan tekniğe bağlı olarak değişir.
Gebelik Sonlandırma (Kürtaj)
Kürtaj – İstenmeyen Gebelik Kürtaj, bir gebeliği sonlandırma işlemidir. Gebeliğin kalıcı olarak sona ermesi ya da tedavi edilmesi nedeniyle yapılır. Kürtaj işlemi hem güvenli hem de sağlanabilecek ve genellikle gebeliğin belirli haftalarına kadar yasaldır. Bu süre zarfında ülkelerin koşullarına ve sağlık değişimlerine göre değişir. Gebelik sonlandırma, hamileliğin bir dizisinin esnek bağlı veya tıbbi sarf malzemelerinin sona erdirilmesi işlemidir. Bu işlem, kişinin tercihine, sağlığına veya üremeyle ilgili risklere bağlı olarak yapılabilir. Gebelik sonlandırma işlemleri genellikle erken dönemde, yani ilk 10 hafta içinde gerçekleşir. Daha ileri aşamalarda gebelik sonlandırma, genellikle tıbbi gerekliliklere dayanır. Yasal Kürtaj Kürtaj ve Gebelik Sonlandırma Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Emine Elmas Eskişehir’de Bulunan Özel Kliniğinde Sağlıklı ve Steril bir Cerrahi Müdahale Ortamında Kürtaj ve Gebelik Sonlandırma İşlemlerini Uygulamaktadır. Kürtaj Fiyatları Gebelik Sonlandırma Çocuk Aldırma Yasal Kürtaj Vakum Kürtaj Yasal Kürtaj Türkiye’de hukuki bağlı üreme sonlandırma, gebeliğin 10. haftasına kadar yasaldır. Daha ileri haftalarda üremesal sonlandırma, yalnızca annenin tükenme tehlikesinde olması veya açıkta yaşamsal bir sorun olması durumunda. 18 kişiden oluşan küçük kişiler için ebeveyn izni gereklidir, evli kişilerin ise eş rızası aranır. Gebelik Sonlandırma Gebelik sonlandırma kararı kişisel bir karardır ve kişi üzerinde duygusal etkiler bırakabilir. Bu süreçte kişinin psikolojik destek alması faydalı olabilir. Güvenilir bir alanında yetkili bir sağlık uzmanından bilgi ve rehberlik almak önemlidir.
Disparoni (Ağrılı Cinsel İlişki)
Disparoni (Ağrılı Cinsel İlişki) Ağrılı Cinsel İlişki Sebepleri Arasında Vajinal Islaklığın Yeterli Seviyeye Ulaşmamasından Kaynaklanmaktadır. Birliktelik Esnasında Yaşanan Kesintiye Uğratma Hem Kadın da Hem de Erkekte Fiziksel Reaksiyonun Dışında Psikolojik Olarak da Olumsuz Etkiler. Çiftlerin Birbirinden Uzaklaşmasına Kadar Varan Etkilere Neden Olmaktadır. İlerleyen Süreçte Kadın Cinsellikle Ağrıyı Özdeşleştirdiği için, Cinsel Birliktelikten Uzaklaşmaya veya Kaçınmaya Başlayacaktır. Disparoni Disparoni, vajinal kuruluk, enfeksiyonlar, pelvik inflamatuar hastalık, endometriozis veya psikolojik faktörler gibi bir dizi nedenle ilişkilendirilebilir. Fiziksel ve duygusal sağlığı etkileyebilen bu durum, genellikle uzman bir sağlık profesyoneli tarafından değerlendirilmesi ve uygun tedavinin belirlenmesi gereken bir konudur. Vajinal Kuruluk Pelvik Enfeksiyonları Endometriozis Disparoni Tedavi Disparoni, Teşhis ve Tedavisinde Öncellikle Fiziksel mi Psikolojik bir Sebep Kaynaklı mı Cinsel İlişkide Ağrı Oluştuğu Tespit Edilmelidir. Düşük Oranda Cerrahi müdahale Gereken Durumlarda Oluşmaktadır. Fiziksel Kaynaklı Teşhislerde Medikal İlaç Tedavileri Uygulanmaktadır. Eğer Psikolojik Sebeplere Dayanıyorsa Uzman Tarafından Cinsel Terapi içeren Psikolojik Yardım Alınmalıdır. Tedavide Şartlanılmış bu Olumsuz Refleks Cevabı, iyi bir Cinsel Bilgilendirme ve Eğitim ile Yeniden Şekillendirilir.
HPV Aşısı
HPV Aşısı HPV Aşısı Sonrası Ciddi Bir Yan Etki Görülmemektedir. Aşı Yapıldıktan Sonra, 15-20 Dk Dinlenilmelidir. Çok Nadiren de Olsa Bayılma gibi Tepkimeler Vermektedir. HPV Aşısı, Serviks Kanserini Oluşturan Tiplerine Maruz Kalmadan Yapılırsa, Yani Cinsel Aktivite Öncesi 3 Dozu Tamamlanırsa Vücut Üzerindeki Etkisi çok Yüksek Olmaktadır. HPV Aşısı HPV Aşısı Ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumu Tarafından Karşılanmamaktadır. Ücretlendirme Olarak Farklılık Göstermektedir. HPV Aşılarının Oluşabilecek Ekstra Alerjik veya Yan Etkiye Karşı Hastane Bünyesinde Yapılması daha Sağlıklıdır. Rahim Ağzı Kanseri Kanser Öncesi Lezyonlar Genital Siğiller HPV Aşısı Kimlere Yapılır? HPV Aşısı, Cinsel Yolla Bulaşan Enfekte Olan Human Papilloma Virüsüne Karşı Oluşturulması Neticesinde Kadınlara Yüksek Oranda Uygulansa da Erkeklere de Uygulanmaktadır. Hamile Kadınlarda ve Gebelik Şüphesi Olan Kadınlarda Aşının Kullanılmaması Önerilmektedir. HPV Aşısının Cinsel İlişkiden Önce 3 Doz Uygulanması Etkisini Arttırmaktadır.
Adet Düzensizliği
Adet Düzensizliği Kadınlarda Üreme Sistemi, Hormonal Dengenin Yumurtalıklar Tarafından Sağlanması Soncu Oluşmaktadır. Ortalama 28 Günlük Periyotlar Halinde Kadınlar da REGL Adet Kanaması Gerçekleşir. Adet Döngüsü Kanamanın 1. gününden başlayıp diğer REGL kanamasının başlangıcına kadar olan süre olarak hesaplanır. Kadınlar İlk Regl Adet Döngüsü İle (12-15 yaş aralığı) Menopoz Dönemine Kadar, Herhangi Bir Jinekolojik Rahatsızlık Geçirmediği Sürece veya Gebelik Durumları Dışında 28-30 Günlük Periyotlarda Adet Kanaması veya Regl Olurlar. Adet Düzensizliği Nedenleri Adet Düzensizliğinin Oluşmasında veya Kadınların Regl Dönemlerinin Takvimlerinde Oluşan Belirgin Sapmalar Bir Çok Sebebe Dayandırılabilir. En Başta Kronik Rahatsızlıklar, Aşırı Stres, Yoğun ve Yorucu Egzersiz, Hormonal Etkisi Olan Doğum Kontrol Yöntemlerinin Tamamı Adet Düzensizliğine Neden Olmaktadır. Ağır ve Yorucu Egzersiz Durumları Hormonal Doğum Kontrol Yöntemleri Aşırı Stres Menopoz Diyabet ve Trioit Hastalıkları Adet Düzensizliği Tedavisi Tedavi Sürecinde Öncelik Olarak Hangi Nedenlerin Sebebiyet Verdiği Kadın Hastalıkları Uzmanı veya Jinekolog Tarafından Tespit Edilmelidir. Sıklıkla Kullanılan Yöntem Doğum Kontrol veya Hormonal Adet Düzenleyici Haplardır. Ancak Devamlı ve Ciddi Derece de Şikayetlerin Artması veya Yoğunluğunun Fazla Olması Cerrahi Müdahale Gerektirebilecek Durumları Oluşturmaktadır. Adet Düzensizlikleri Oligomenore (seyrek adet görme) Polimenore (sık adet görme) Hipermenore Amenore (adet görmeme Menometroraji Menoraji
İdrar Kaçırma
İdrar Kaçırma Kişinin İdrarını İstem Dışı Olarak Yapması Olarak Tanımlayabiliriz. Tıpta Biz Üriner İnkontinans Olarak İfade Ederiz. İdrar Kaçırma Sosyal, Pskolojik ve Hijyenik Problemler Oluşturur. Kadınlarda Erkeklerden Daha Sık Görülmektedir. Yaş Aldıkça ve Menopoz Sonrası Kadınlarda Sıklığı %50 nin Üzerine Çıkmaktadır. İdrar Kaçırmada Rol Oynayan Birçok Faktör Vardır. Yaş, Cinsiyet, Gebelik -Gebelik Sayısı, Doğum Travması, Bağ Dokuda Genetik Faktörler, Hormonal Durum Sayılabilir. Yine Karın içi Basıncını Artıran Kronik Öksürük, Kabızlık, Ağır Kaldırma, Sigara Kullanımı, Obesite, Şeker Ve Astım Hastalığı Gibi Durumlar Da İdrar Kaçırmaya Katkıda Bulunur. İdrar Yolu Enfeksiyonu Geçici İdrar Kaçırmanın Bir Sebebidir. Yine Omurilik Yaralanmaları ve İnme Gibi Hastalıklarda Sinir Yaralanması Yaparak Daha Nadir Görülen Tipte İdrar Kaçırmaya Sebep Olabilmektedir. İdrar Kaçırmanın En Yaygın Tipleri Travmatik Doğumlar En Fazla Gördüğümüz Sebeplerden Biridir. İri Bebek Doğurma, Uzun Süren Doğum Eylemi, Epzyotomi Uygulamaları-Epizyotomi Olmasa Da Geniş Yırtıklar Hem Kaslarda Ve Hem de Sinirlerde Hasar Yapabilmektedir. Travmatik Doğum Dışında Gebelik Bile Pelvik Taban Kaslarında Belirli Oranda Hasar Verdiği Çalışmalarda Gösterilmiştir. Sonuçta Kadın Kısa Süreli Değil 9 Ay Boyunca Karnında Bir Ağırlık Taşımaktadır. Her Geçen Gün Kilosu Artan Bebeği İle Onu Sağlıklı Tutan Fizyolojik Değişikliklerin Getirdiği Bir Ağırlık Vardır. Fiziksel Aktivite ile Ortaya Çıkan Ani Zorlayıcı Sıkışma Hissi İle Ortaya Çıkan İki Tipi De İçeren İdrar Kaçırma İdrar Kaçırma Tanısı Tanı Koyarken Kişinin İdrar Kaçırma ile İlgili Şikayetlerini Dinlemek Yani İyi Bir Anamnaz Almak Önemlidir. Bu Bize Kolayca Çözülebilecek İdrar Kaçırmaya Sebep Olan Bir Çok Nedeni Anlamamızı Sağlar. Sonrasında Jinekolojik Muayene, Tam İdrar Tahlili Ve İdrar Kültürü Testi ile Değerlendirilir. Ayrıca Ürodinami Testleri gibi Özel Testler de Tanı Koymada Bize Yardımcı Olmaktadır. İdrar Kaçırma Tedavisi Kilolu Bir Kadın ise , Zor Olsa da Kilo Vermesini İstiyoruz, Çünkü Biliyoruz ki; Kilosunun %8 Kaybı Bile Semptomlarını Yarıya Yakın Azaltacaktır. Kafeinli İçecekler ve Alkol Tüketimini Sınırlaması İstenilir. Kronik Bir Hastalığı Yok ise Sıvı Kısıtlaması Yapılabilir. Kegel Egzersizi Yani İdrar Torbası, Bağırsak Ve Rahim gibi Üreme Organlarımızı Yerinde Tutan ve Destekleyen Pelvik Taban Kaslarının Güçlendirilmesi çok Önemlidir. Bu Kasların İstemli Kasılmasını ve Gevşemesini Öğrenerek, En Az Günde 3 Set 15 Defa Bu Egzersizi Öneriyoruz. Son Yıllarda Vajınal Lazer Tedavisi de çok Gündemde Olan Bir Tedavidir. Ameliyat Olmak İstemeyen Genç ve Orta Yaş Hastalarda, Fiziksel Aktivite ile Ortaya Çıkan Hafif ve Orta Derecede İdrar Kaçırmada Etkili Olabilmektedir. Anestezi Gerektirmeden, Poliklinik ve Muayenehane Şartlarında Eğitimli Kişilerce Uygulanabilmektedir. Hem Kegel Egzersizinin ve Hem De Vajinal Lazer Uygulamalarının Cinsel Fonksiyon Üzerinde de Olumlu Etkileri Vardır. İlaç Tedavileri de İdrar Kaçırmada Oldukça Etkilidir.
Gebelik ve Emzirme Döneminde İlaç Kullanımı
Gebelik Sürecinde ve Doğumdan Sonra İlaç Kullanımı Anneler Açısından Önemlilik Arz Eden Durumlardır. Özellikler Bebekte Olumsuz Durumlar Oluşturacağı Algısı Anneyi Tamamen Negatif Bir Sürece Sürükler. Annenin Önceden Konulan Bir Tanı Neticesinde Devamlı Kullanması Gereken İlaçlar Olabilir. Gebelikte İlaç Kullanımı Yapılan Araştırmalarda Yüksek Bir Oranda Anne Adaylarının Hamilelik Sürecinde İlaç Kullandığı Gözlemlenmiştir. Ancak Doktor Kontrolünde ve Kadın Doğum Uzmanının Onayı İle Devamlı Rahatsızlıkları Olanların (Diyabet, Astım vb.) İlaç Kullanımı, Hekimin Vereceği Karar ve Yorumu İle Sonuçlanır. Hamilelik Sırasında Kullanılan İlaçlar Kesinlikle Hamilelik Sürecinde Kullanılacak İlaçlar Gebeliğinizi Takip Eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Hekimin Olur ve Onayından Geçmelidir. Özellikle Hamileliğin İlk 3 Aylık Sürecinde İlaç Kullanımı Tamamen Kontrol Altında Tutulmalıdır. Ateş Düşürücü ve Ağrı Kesiciler Astım İlaçları Yüksek Tansiyon İlaçları Antibiyotikler Emzirme Dönemi Anne Sütü Mucizevi Olarak Mükemmel Besin Değerlerine Sahip İçeriklerden Oluşmaktadır. Bebeğe Aktarımı İle Gelişim ve Büyüme Sürecinde Önemli Katkısı Yer Almaktadır. Bu Süreçte Annenin Kullandığı İlaçlar Anne Sütü İle Bebeğe Geçme Durumundan Kaynaklı Kontrollü ve Hekim Onaylı Olmalıdır. Alınan İlaç Bebekte ; Rutinden Farklı Uyku ve Yorgunluk Hali Oluşturuyor, Beslenme Rutininde Değişim Meydana Geliyorsa İlacın Kullanımının Tekrar Gözden Geçirilmesi Gerektiğini Gösterir. Bir İlacın Kullanımı Bebeğin Kilosu, Kaç Aylık Olduğu, Karaciğerde Emilemesine Göre Değişiklik Gösterir. Emzirme Döneminde İlaç Kullanımı Emzirme Döneminde Anneye Bebeğin Sütüne En Az Geçecek Dozda İlaç Verilmelidir. Annenin İlaç Almak İçin En Uygun Zamanın Emzirmeden Sonra Olduğu Belirtilmelidir. Bebeğin Uyku Düzeni, Devamlılık Arz Eden Huysuzluk, Yeme Düzeninde Bozulmalar, Devamlı Uyku ve Yorgunluk Hali, Vücutta Alerjik veya Kızarıklık Gibi Reaksiyonlar Gözlemlenmesi Durumlarında Derhal Hekime Başvurulmalı ve Kullanılan İlaçların Belirtilmesi Gerekmektedir.